Herkesin Duvarı Kendisidir
İkili ilişkilerde, bazen ilişkinin öznelerinden birisi, diğer kişiyi duvar olarak görür ve bütün ağırlığıyla ona yaslanır.
Edebiyat, Sanat, Felsefe, Ideoloji ve Hayata Dair
İkili ilişkilerde, bazen ilişkinin öznelerinden birisi, diğer kişiyi duvar olarak görür ve bütün ağırlığıyla ona yaslanır.
Kendimizi o kadar akıllı sanıyoruz ki, okumadan her şeyi biliyor, görmeden tahmin ediyor, işitmeden duyuyoruz.
Yaşadığımız her duygu bizi kendimize yaklaştırıyor ve içimizdeki binlerce kapalı kapının birisini açıyor. Bu dünyanın en anlamlı şeyi özgürlüktür, sınırsız bir özgürlük duygusu ve bunu sağlamak için mücadele etmek: kendinle, sistemle, devletle, tabularla, yasalarla, kurallarla ve özgürlüğü engelleyen her şeyle… Bu, dört mevsim mutluluğun da temel şartıdır aynı zamanda.
Düşünce üreten yazar, sesli düşünen kişidir. Bazen düşünceleri zamanla, yazarak olgunlaşır. Kendi gelişim çizgisi içerisinde arar ve bu düşünceler zamanla gelişir.
Dolayısıyla okuyorum, düşünüyorum ve zihnimi dinlendiriyorum. Ve çok rahatladığımı farkettim. Bundan sonra da, daha önce olduǧu gibi tekrar yazılarımı yayınlamaya başlayacağım ve eleştirilerimi, düşüncelerimi de hiçbir şeyden çekinmeksizin eskiden olduğu gibi yayınlamayı sürdüreceğim.
Hayatımızın büyük bölümü yaşanmamış tarihleri düşünerek geçiyor. Yaşanmamış bir tarihi iade ediyorum sana. Yaşanmamış tarihlerden kurtulmak istiyorum. Yaşanmamışlıkların bir insanı tükettiğini iyi biliyorum artık. Yaşanmamış tarihlerin, yaşanabilecek tarihlere engel olmasını istemiyorum. Yaşanmamış tarihlerimin tümünü gömüyorum.
Bilgi öyle bir șey ki, öğrendikçe onunla ilișkili olan sınırsız sayıda diğer bilgileri de öğrenmeniz gerekiyor.
Keșke yüz yıl daha ömrüm olsaydı da, okusaydım. En azından ölene kadar okuyacağım. Ama geriye baktığımda,
denildiği gibi, yine de sonsuz uzunluktaki bir kumsalda tek bir kum tanesi kadar bilgiye sahip olamayacağım. Ama bunu bilerek okumak daha da güzel ve anlamlı.
Hırslarımızdan, elde etme, sahip olma isteğimizden arındıkça, huzura yaklaşıyoruz. Çoğu anları bir kâbus olan yaşamda bir anlık huzur bile, hayatı yaşamaya değer kılar. Bir gün bütün insanlar özgürlüğe kavuşacaktır, işte o zaman huzur, sevgi, kardeşlik, eşitlik ve barış daimi huzuru da getirecektir, buna inanıyorum. Sevgi de huzuru arar, özgürlük de. Bütün güzellikler huzuru arar.
İnsan olarak hepimiz son derece “temiz, masum, doğru, haklı” görünmek isteriz. Aslında hiç de göründüğümüz gibi değilizdir. Hepimizin sırları vardır. Ve bu da son derece doğaldır. Bazen bir başkasında, kendi gizli yanımızı eleştiririz.
Şöyle bir düşündüm de, yıldız tozu olarak geldik, yine yıldız tozu olarak karışacağız sonsuzluğa. Kısacık hayatımızı bir gün tamamlayarak, yeniden yıldız tozuna dönüşeceğiz. Doğadan geldik, doğaya döneceğiz. Sonsuzluğa karışıp, bir yıldız tozu olarak onunla bütünleşmek çok hoş bir düşünce.