Sorgulanmamış, Yaşanmamış Hayatlar, İzdüşümler…
“Sorgulanmamış bir hayat yaşanmaya değmez.” Sokrates Bir okurumla yazışırken izdüşümlerden söz etmişti. Bu kısa yazışma, bana esin kaynaǧı oldu ve izdüşümler üzerine düşünmeye başladım. İzdüşüm, […]
“Sorgulanmamış bir hayat yaşanmaya değmez.” Sokrates Bir okurumla yazışırken izdüşümlerden söz etmişti. Bu kısa yazışma, bana esin kaynaǧı oldu ve izdüşümler üzerine düşünmeye başladım. İzdüşüm, […]
Şiddet dürtüsü en küçük bir tetikleme ile açıǧa çıkmaya hazır.
Tarihte bütün devrimler, altüst oluşlar “devlete itaatsizlik” ile başlamıştır.
Kaybetmek de bazen kazanmaktır. İnsan aslında kazandıkça değil, kaybettikçe olgunlaşır.
Yazıyı daha önce de bir kez yaptığım gibi, Rosa Luxemburg ile bitireyim: “Özgürlük, farklı düşünenlerin özgürlüğüdür.”
Otoriteye karşı çıkmak için, önce kendi içimizdeki otoriter eǧilimi yok etmemiz gerekiyor.
Ancak hiçbir ideoloji ve hayat pratikte düz bir çizgi izlemez.
Bazen bir kişiyle, arkadaş ya da sevgili olarak kırk yıllık ilişkiniz olur da, birdenbire bir gün o kişinin aslında sizi hiç anlamadığını ve tanımadığını anlarsınız.
İnsanlar önce birey ve kendileri olmalı, ondan sonra gönüllü olarak toplumun bir parçasını oluşturmalıdırlar.
Aramaktan vazgeçtiğinde bulduğunu sanırsın.
Copyright © 2025 | WordPress Theme by MH Themes