Araya ayrılık girerse, bıraktığın kişiyi asla bulamazsın. Çünkü insanlar her saniye değişir. Bu hayatın diyalektiğidir. Ne giden kişi aynıdır, artık ne de dönen. Giden de, kalan da, ikisi de yabancılaşmıştır. Yollar, insanı birbirine yabancılaştırır. Bu yabancılaşmayı aşabilen ilişkiler de vardır, aşamayıp tökezleyip tükenenler de. Birçok ilişki ise tükenmiştir, ancak devam eder. İki insan birbirlerini sürükleyerek mutsuz bir biçimde ilişkilerini taşırlar ileriye doğru.
Day: May 14, 2018
Nesnel Gerçeklik ve Sanallık Felsefesi: Gerçek ve Doğru Bilgi Var mıdır?
Çevresinin etkisinde kalmadan, “mahallenin” tepkisinden çekinmeden düşündüklerini nesnel gerçeklikle bağdaştırmaya ve açıkça kendi özgür iradesiyle (Proprio motu) insan gelişme yolundaki insandır. Ve kendisini gerçekleştirme yolunda önemli bir adım atmış demektir. Gerçek kendi kanatlarıyla uçar. Sanal gerçekliğin kanatları yapaydır ve o uçamaz.
Çünkü nesnel gerçeklik, fortis et liber’dir (Güçlü ve özgürdür.)
Nesnel Gerçeklik ve Sanallık Felsefesi: Gerçek Gerçek midir?
Baudrillard, “Gerçek ya da hakikate özgü perspektifle bir ilişkimizin kalmadığını bu farklı bir uzama geçiş olayıyla birlikte, tüm gönderen sistemlerinin tasfiye edildiği bir simülasyon çağına girilmiştir… Burada bir taklit, suret ya da parodiden değil, aslı yerine göstergeleri konulmuş bir gerçek, bir başka deyişle her türlü gerçek süreç yerine işlemsel ikizini koyan bir caydırma olayından söz ediyoruz.
Nesnel Gerçeklik Ve Sanallık Felsefesi
İşte hakikatin algılanmasında bu noktada bir sorun olabilir. Bazı kişiler bahçedeki ağacı görmek istemez, ya da ağacı olduğu gibi değil de kendi algıladığı bambaşka bir biçimiyle görmek ister. Ya da orada bahçede bir ağaç olduğunu yadsır ve ağacı yok sayar kişi, kendisini de buna inandırmaya çalışır. Burada da nesnel gerçeklik ile, göreli olabilen öznel arasındaki çelişki ortaya çıkabilir. Böyle bir tavır gösteren kişilik, nesnel gerçeklikten kopmuştur, diyalektik materyalist felsefeye inandığını söylese bile, aslında nesnel gerçekten kopmuş yapısıyla onu algılamaktan uzak kalacaktır.
Ütopya Köyü
Ütopya, yüz kadar sakini ve küçük işleme sanayisiyle, 1860’lara kadar yirmi yıl var oldu. Warren’in 1850’de başka bir topluluk kurmak için ayrılmasından sonra da devam etti.
Sarsılmaz Bir Duruşun Olsun Hayata Karşı
Sidarta, Bodhi ağacının altına oturduktan bir süre sonra, işte o sarsılmaz duruşa ulaşmıştı. Artık yeryüzünde hiçbir şey onu duruşunu bozamayacaktır.
Karşı-kimliklerin Sistem İçinde Eritilmesi
Son söz olarak da şunu söylemek istiyorum: Eğer kapitalist bir toplum içinde yaşıyorsak, ne kadar “devrimci” olduğumuzu iddia edersek edelim, ister istemez sistemin içinde ona hizmet ederiz.