Bir zamanların cellatları olan Zinoviev ve Kamanev ve diğerleri, yaratılmasına katkıda bulundukları var güçleriyle destekledikleri Bolşevik şiddet makinesinin kurbanı oldular. Sonu her şey siyasal iktidar içindi. “Kazananlar” ve kaybedenler hep siyasal iktidarı elde tutmak için savaşmışlardı. Bu gücü ele geçiren diğerini gözünü kırpmadan yok etmişti. Eğer diğeri kazansaydı o da kendini yok edeni yok edecekti. Tarih bunun gibi binlerce gerçek hikâye ile doludur.
Tag: Lenin
Bir Devrimcinin Trajik Hayatı: Maria Spiridonova
Bir insan güzeli devrimci kadınının, “devrimci olduklarını iddia edenler” tarafından işkence altına alınması, hapislere, psikiyatri hastanelerine atılması, sürgün edilmesi ve idam edilerek öldürülmesi trajedisini simgeler o. Yaşadığı dönemde devrimden önce herkesin saygı duyduğu mücadeleci devrimci bir kadın idi. Bütün değerler siyasal iktidarı elde tutmak için harcanmıştı.
Ne Mutlu HAKİKATİ, Yalnızca HAKİKATİ Arayanlara
Tarih bir ideolojiyi, partiyi, liderleri aklama yeri değil, bir yüzleşme ve hakikati ortaya çıkarma alanıdır. Hakikati ne kadar çarpıtır ve gizlemeye çalışırsanız çalışın, onu sonsuza kadar gizleyemezsiniz.
Devrim ve Özgürlük (1)
İşin ilginç yanı devrimler özgürlük için yapılmıştır, özgürlük bayrağı en önde açılır. Halk özgür olmak için devrim yapar. Ama devrimden sonra egemen olan kesim, parti, grup her neyse hemen ilk iş olarak ironik bir biçimde halkın özgürlüğünü kısıtlar, onu devrilen rejimden daha geriye götürür. Burada bir istisna belki Paris Komünü’dür. Onun dışında tüm devrimler sonuç olarak özgürlüğü kısıtlamış ya da özgürlüğü kısıtlayanların iktidarına boyun eğmişlerdir. Bu sonuç ironiktir.
Lenin’in Yakın Görüntüsü – Angelica Balabanov
Bolşevik hükümetlerce özgürlükler ihlal ederek Rus halkının masum olduğuna inandığı insanlar ve bağımsız düşünürler hapishanelere doldurulurken, Çarlık rejimi altında bağımsızlıklarına getirilen sınırlamalara karşı ödünsüz mücadele edenlerin tepkisiz kalması karşısında, hiçbir şeyin değişmediğine, her şeyin eskisi gibi kaldığına ve hatta daha da kötüye gittiğine dair düşünceler oluştu (bu, daha sonra kesin bir gerçek olacaktı).
Özgür Toplum Arayışları (2): Tarih Nedir?
Bence tarih kitaplarını üçe ayırmak gerekir: Birincisi propaganda kitapları -ki bunlar bir ulusu, ideolojiyi, inancı güzelleme, yüceltme ve hatasız gösterme (ya da hataları mazur gösterme) amacıyla yazılmış resmi tarih kitapları; ikincisi bağımsız tarihçilerin yazdığı ve aynı olaylara, olgulara değişik bakış açıları ve öznel yorumlarla baktığı kitaplar. Üçüncüsü ise kolektif, özgür ve nesnel gerçeklikle daha çok uyum sağlayan tarih kitapları.
İktidar Evlatlarını Yedi
1793 Fransası’nda “terör dönemi” olarak adlandırılan Jakobenlerin iktidarı döneminde, ihtilalci önderlerin ve diğer bazı insanların kafaları bir bir giyotinden aşağıya düşerken halk arasında şöyle deniliyordu: “İhtilal evlatlarını yedi.”
İktidar ve Özgürlük Kavramlarına Dair Düşünceler
Yazıyı daha önce de bir kez yaptığım gibi, Rosa Luxemburg ile bitireyim: “Özgürlük, farklı düşünenlerin özgürlüğüdür.”
Bir Baskı Aracı ve Ideolojik Aygıt Olarak Devlet
Yine Bakunin ise bunu sahte anayasallığın parlamentarizm oyunu olarak niteler “Devlet ve Anarşi” adlı kitabında.
İnsan ne zaman özgürleşir, iktidar olma, birbirini yönetme ve egemenlik isteği sona erdiğinde, insan gerçekten özgür olma yoluna girecektir. İşte o zaman savaşlar, insanın insan üzerindeki tahakkümü ve çağdaş kölelik de sona erecektir.
İnsan ne zaman özgürleşir, iktidar olma, birbirini yönetme ve egemenlik isteği sona erdiğinde, insan gerçekten özgür olma yoluna girecektir. İşte o zaman savaşlar, insanın insan üzerindeki tahakkümü ve çağdaş kölelik de sona erecektir.