Ne yazık ki başkalarının isteklerinin hamalı oldun sen, kendi isteklerini ise içine gömdün. Sana kariyer, para ve iktidar kapılarını gösterdiler. Bu yoldan yürümen gerektiğini söylediler. Ve sen de onlara itaat ettin. Ama o kapılardan girerken kendi gerçek özünü kapıda bırakacağını söylememişlerdi sana. Girdiğin kapıların içinde, bütün bunların boş olduğunu anladın sonunda
Tag: Fernando Pessoa
Hiçbir şeyden Kaçamamaktır Hayat
Kaçtığımızı düşünsek de, bu toplumsal hayat içinde özgürlüğümüz denildiği gibi bağlı olduğumuz ipin uzunluğu kadardır. Kazancakis’in dediği gibi, özgür değiliz, sadece bazılarımızın bağlı olduğu ip, diğerlerinden daha uzun. Bu da bazılarımızın özgür olduğu yanılsamasına neden oluyor.
Huzursuzluğun, Çürümenin ve Kaos’un Kitapları Üzerine
Bu yazıyı burada noktalayıp tadında bitirmek istiyorum. Yoksa çok uzayınca anlamını yitirebilir. Son olarak şunu söyleceğim. Bu üç kitap da bir anda okunup geçilecek kitaplardan değil bence. İnsanı etkileyen, çarpan, değerlerini alt üst kitaplardan. O yüzden farklı zamanlarda okumak, farklı etkiler yapabilir. Ben her açtığımda başka şeyler keşfederim.
Postmodern Bir Masalda Yürüyüştür Artık Yalnızlığın
Postmodern masalların başı sonu ortası belli değildir. Daha doğrusu bir sonu yoktur, başlangıcı onun sonu olabilir. Ya da sonu başlangıcı. Sonsuz bir yalnızlıktır bu.
Bir Fener Olup Karanlığı Aydınlatabilir İnsan
İnsan karanlıkta belki de var değildir. O tamamen zifiri karanlıkta karanlığın bir parçasına dönüşür. Hiçbir varlık işareti yoktur, her şey her yer kapkaradır. Ancak üzerine bir parça ışık düştükçe insanın varlığı da anlam kazanır, şekillenir. İşte iç dünyası da böyledir.
İnsanın da İçi Boşaldı Bu Anlamsızlık Çağında
Aşklar, cinsellik bile sanal olmuş durumda. Sanal aşklar iki gün sürüyorve ertesi gün unutuluyor. Çünkü insanların alternatifleri ve seçeneklerisınırsız sayıda. Kimse kimsenin ardından ağıt yakmıyor artık, o saniyeunutuyorlar birbirlerini sanal dünyaya gömülerek.Boşluk yaratmak bir yana, artık insanın kendisi boşluk olmuş. Her şeyin olduğu gibi, insanın da içi boşaldı bu anlamsızlık çağında…
Kendini Arayan İnsan Kendine Göçebedir
Yani önce kendin ol, ondan sonra ne olursan ol! Kendini
nasıl hissedersin hisset! Kimlikleri bir kaçış noktası olarak düşünme! Ne olursan ol, ama kendin ol!
Şunu unutmayalım insan kendi olmadıktan sonra hiçbir şey
olamaz. Ancak kendisini kandırır.
“Biz Yaşıyor muyuz, Yoksa Hayatta mı Kalıyoruz?”
İnsanın hayatta kalma içgüdüsü yüksektir. Hayatına son veren bazı insanlar olsa da, insanların çoğu diğer canlılar gibi hayatta kalmak için her şeyi yaparlar. Hayatta kalmak için yapmaları gereken ilk şey, çoğunlukla düşlerini, isteklerini, arzularını gömmek olur.
Varoluşumun Anlamı
Herkesin yaşam serüveni de farklıdır, size göre yanlış olan başkasına göre doğrudur. Ama benim kendi serüvenimde vardığım nokta budur. Varoluşumun temel kaynağı özgürlükle beslenmesidir. O yüzden özgürlüğümden ne bugün, ne yarın, ne bir günlüğüne, ne de bir saatliğine vazgeçerim. Eşitlik ve özgürlük aynı anda ve yan yana değillerse, sonra da yan yana olmayacaklardır bana göre.
Her İnsan Kendine Çıkan Bir Merdivendir
‘Göklere çıkan bir merdiven’ bulamazsın, ama kendine çıkan bir merdiveni bulabilirsin.
Ancak o merdivene uzun ve yorucu çabalardan sonra ulaşırsın. İşte o merdiveni çıkıp yukarıya ulaştığında, kendini bir bütün olarak yukarıdan görebilirsin. Oraya, ancak başkalarına değil, kendine merdiven olduğunda ulaşabilir insan. Pekçok insan içlerine inen bir merdiven olduğundan habersiz yaşar ve ölür. Keşfedenlerin sayısı pek azdır iç dünyaya inen o gizemli merdivenleri.