Bugünkü kitabımız Michel Foucault’dan “Entelektüelin Siyasi İşlevi”. Foucault bu kitabında entelektüel kavramına, klasik Marksist yaklaşımdan çok fatrklı bir boyutta yaklaşıyor. Entelektüelin -Marksist yaklaşımda olduğu gibi- kitlelere öncülük etmesi gereken rolünü reddeder. Foucault’ya göre kitlelerin entelektüelden öğreneceği bir şey yoktur. Burada onun dikkat çektiği kitlelerin bilinci değiştirmek, ya da onları “bilinçlendirmek” sorunu çözmeyecektir. Yapılması gereken “hakikati üreten siyasi, ekonomik, kurumsal rejimi değiştirmektir.” ona göre. Tabi burada hakikat, üretilen ve rejimi, sistemi devam ettirmek amacıyla sürekli gündeme getirilen bir şey, daha doğrusu sistem kendi “hakikatini” üretiyor. Ve kitlelere önü tek “hakikat” biçimi olarak sunuyor. Aslında bu hakikat değil, yalan ve manipülasyon üzerine kurulu üretilmiş bir fenomendir Kitleler de bunu a priori biçimde kabul ediyor.
Tag: Entelektüel
Türk Aydın Prototipi Devleti, Toplumun Önüne Koyar
Resmi ideolojiyle, kendi tarihi ile hesaplaşmadan, yalnızca bir hükümete karşı çıkarak aydın da olunmaz gerçek anlamda. Sokağa çıkmayan aydın, aydın değildir bence gerçek anlamda. Gerçek aydın, toplumun çıkarlarını hükümetin, devletin çıkarlarının önüne koyar. Değilse zaten aydın değildir. Sokağa çıkarak, tepkisini demokratik bir biçimde, sivil itaatsızlık çerçevesinde ezilenlerin yanında sokakta göstermek, bir basın açıklamasından yüz kat daha etkilidir. Bunu da asla bir küçümseme anlamında değil, bir tespit anlamında dile getiriyorum.
Vatan, Devlet, Millet Manipülasyonu ve İktidar Üzerine Notlar
Milliyetçilik bu konuda dinden daha etkilidir. Din bayrağı açtığınızda, size muhalif olan herkesi arkanızda göremezsiniz. Ama milliyetçilik bayrağı açtığınızda size en muhalif görünen kesimler hemen arkanızda bir asker gibi sıraya girerler. Hitler de bunu bildiği için hayati boyunca savaş durumunda kalmış ve savaşı sürdürmüştü. Özellikle totaliter rejimlerde bu durum daha da baskındır.
Bu noktada iktidar sahibi şu manipülasyona başvurur: “Bu vatan, devlet sorunudur. Dolayısıyla benim arkamda olmayan, düşmanımdır. Benim düşmanım değil ulusun düşmanıdır. Çünkü ben kendi çıkarlarımı değil, ulusun çıkarlarını savunuyorum.”
Her Soytarının Bir Kralı Vardır
Entelektüelin ruhu, kurumlardan, güç odaklarından bağımsızdır. Eğer bir entelektüel bağımsızlığını yitirmiş ve hükümetin, güç odağının yanında yer almışsa, o artık entelektüel değildir.Gerçek bir entelektüel asla soytarılık yapmaz, kendi bireysel çıkarlarını diğer insanların ve toplumun önüne koymaz. Güç odaklarına şirin görünme, yaranma çabası içinde olmaz. Bağlı olduğu tek şey gerçeklik, birey ve toplumun özgürlüğü, eşitliği ve etik değerler ve vicdanıdır.
Entelektüel Olmanın Yeter Şartları
Ekşi Sözlük’te toplam beş sayfalık mesaj girdilerinden oluşan bir bölüm var adı da şöyle: “Entelektüel gibi görünmenin yeter şartları.”
Yorumlarda entelektüel gibi görünmenin yeter şartları konusunda öne çıkan bazı şeyler şöyle: sakal, uzun saç, … Yardımcı aksesuarlar da var bir edebiyat dergisi, ajanda. çanta gibi…
“-her ortamda açılıp okumaya müsait bir dergi. ama fanzin olur, ama çıkaranın bile adını unuttuğu sahaf işi. komegeç , yazın-lık, mor-art gibi alternatif, kelime oyunu ihtiva edenler güzel olur. kimsenin ne anlama geldiğini bilmediği kâh latince’den kâh grekçe’den ilham alınmış isimler de gider.
-hiç olmuyorsa fotoğrafa , sinemaya merak saldığını belli eden alet ,edevat, yazı,çizi olmalıdır yakında. hiçbir bok bilmiyorsan andrey tarkovski ‘den bahsetmek kafidir, zorda kalırsan. onun zaman algısından, ayna ‘da nereye ne göndermede bulunduğundan bahsetmek iyi olur. nasıl olsa birileri bahsetmiştir.oku.
Entelektüel
Entelektüelin en büyük özelliklerinden birisi gerçeği konuşmak ve bunu herhangi bir koşulda tekrarlamaktır. Entelektüel bir insan, her șeyi bilen bir insan değildir. Bildiği konular olduğu gibi, bilmediği birçok konu da vardır. Ancak çok yönlü bir insandır o.
Bir entelektüelin her konuda yorum yapmasına gerek yoktur bence. Ayrıca zaten her konuyu bilemez. Ancak bir entelektüel için en önemli șey bence, bildiğini düșündüğü konularda bile sürekli okuması, araștırması ve güncel gelișmeleri de izlemesidir. Entelektüel her șeyden önce hayatın öğrencisidir, hep öğrenir kitaplardan, insanlardan ve her şeyden.