Mutlu Olma Sanatı – Bertrand Russell

 

Mutluluğun sırrı şudur: İlgilerinizi olabildiğince genişletin; sizi ilgilendiren şeylere karşı tepkilerinizin düşmanca değil, olabildiğince dostça olmasına bakın.

 

Buraya kadar mutsuz olanlardan bahsettik; şimdiyse daha zevkli bir iş olarak mutlu olanları ele alacağız. Bazı dostlarımın söylemleri ve yazıları beni neredeyse modern dünyada mutlu olmanın olanaksız olduğuna inandırmıştı. Ama yaptığım iç gözlemler, yabancı ülkelere gezilerim ve bahçıvanımla yaptığım sohbetlerin sonunda bunun doğru olmadığını anladım. Aydm dostlarımın mutsuz olduklarını daha önceki bir bölümde dile getirmiştim. Bu bölümde ise, yaşamımda karşılaştığım mutlu insanları değerlendirmek istiyorum.

Birçok çeşidi olmakla birlikte, başka bir açıdan bakıldığında mutluluk iki türlüdür. Mutluluk, somut ve hayali, maddi ve manevi ya da duygusal ve mantıksal olarak ayrılabilir, îki türlü mutluluk ise, biri herkes için, diğeri yalnız okuyup yazabilenler için olandır. Çocukluğumda mutluluktan ağzı kulaklarında olan bir adam tanımıştım; işi kuyu kazmaktı. Çok uzun boylu, inanılmayacak derecede kaslı bir adamdı; okuyup yazması yoktu, Parlamento diye bir kurul bulunduğunu ancak 1885’te oy kullandığında öğrenmişti. Mutluluğunun kaynağı kültürel değildi; doğa, yasasına inanmaya, türlerin mükemmelleştirilebileceği inanana, halk hizmetlerini halkın belirlemesi gerektiğine, kıyamet gününe inananların sonunda kârlı çıkacağı düşüncesine ya da aydınların hayattan zevk almak için gerekli gördüklerinden herhangi birine inanmaya dayanmamaktaydı. Onun mutluluğu, bedensel çalışmaya, yeterince çaba harcamaya, kaya engellerini aşmaya dayanıyordu. Bahçıvanımın mutluluğu da buna benzer, tavşanlarla savaşır ve onlar hakkında, İngiliz polisinin Bolşeviklerden bahsettiği gibi söz eder; onların alçak, düzenbaz ve yırtıcı olduklarına inanır; onlarla baş edebilmek için onlar kadar kumafc olmak gerektiğini söyler. Her gün avladıkları yaban domuzunu her ertesi sabah karşılarında bulan Valhalla Kahramanları gibi, bahçıvanım da düşmanını, kökünü kurutmaktan hiç çekinmeden, her gün öldürebilir. Yetmiş yaşını çoktan aşmış olmasına karşın, bütün gün çalışır, eviyle işyeri arasındaki otuz kilometre olan inişli çıkışlı yolu her gün bisikletle gider gelir, ama neşesi hiç eksilmez; bunu da “Aha o tavşanlar” sağlar.

Diyeceksiniz ki, böyle basit zevkler, sizin gibiler için değildir. Her gün tavşanlarla savaşmaktan ne zevk alınabilir? Bana kalırsa, bu zayıf bir savdır. Tavşan çok büyük olduğu halde, bir bilim insanı küçücük sanhumma basiliyle savaşmaktan mutluluk duyabilir. Bahçıvanımın haz duyduğu eğlencelerden, çok kültürlü olanlar da heyecan duyabilir. Öğrenimden ileri gelen fark, hazlarm elde edilmesi için yapılan eylemlerdedir. Sonunda başarma zevkinin elde edilmesi, başlangıçta başarının kuşkulu olmasını gerektirir. Bu da belki, insanın yeteneklerini küçük görmesi sonucunda mutluluğa ulaşmasının başlıca nedenlerden biridir. Yapabilme gücünü eksik değerlendiren birisi, sonunda başan. sürpriziyle karşılaşır. Aslında hiçbir işe atılamayacak kadar kendini küçük görmek ne kadar yanlışsa, fazla kendini beğenmişlik de yanlıştır.

Bugünkü toplumda bilim insanları, yükseköğrenimli bireyler arasında en çok mutlu olanlardır. Bunların birçoğunun duygusal yönleri oldukça basittir ve yaptıklarından öylesine yoğun bir gönül doyumu sağlarlar ki, yemeğin, hatta evliliğin bile tadını çıkarabilirler. Ressamlar ile edebiyatçılar, evlilik hayatlarında mutsuz olmayı zorunlu bulurlar, ama bilim insanları çoğunlukla eski moda evcimenin mutluluğunu yaşarlar. Bunun nedeni, zekâlarını tümüyle işlerine vermiş olmaları ve gereksiz konulara kafa yolmamalarıdır. İşlerinde mutludurlar, çünkü modern dünyada bilim güçlüdür ve durmadan ilerlemektedir, bilimin öneminden kendileri de halk da kuşku duymamaktadır. Basit heyecanlarda herhangi bir engelle karşılaşmadıkları için de karışık heyecanlara gereksinim duymazlar. Heyecanlardaki karışıklık deredeki köpüğe benzer. Sakin sakin akıp gidişi kesen engeller karışıklık oluştururlar. Ama temel güçler engellenmediği sürece, yüzeyde dalgalara neden olmazlar ve nelere güçlerinin yettiği ancak uzmanlarca görülebilir.

… Mutluluğun sırrı şudur: İlgilerinizi olabildiğince genişletin; sizi ilgilendiren şeylere karşı tepkilerinizin düşmanca değil, olabildiğince dostça olmasına bakın.

 

Bertrand Russell

Mutlu Olma Sanatı, epub, s. 77-80.

erol anar
error: Content is protected !!