Özgür Düşünce ve Akademik Üretim

 

Akademik yazıların sıkıcılığı bir yana, şablonlara ve kuralara uyma zorunluluğu onu kısıtlar ve içerisindeki özgün düşüncenin de neredeyse yok edilmesi sonucunu doğurur.

Akademik çalışmaların önemini küçümsüyor değilim. Ama dünyayı essas olarak değiştiren yapıtlar akademik şablonlarla, kısıtlayıcılıklarla yazılanlar değil, tam tersine şablonları ve kuralları yıkarak yapılan üniversite dışındaki çalışmalardır. Freud’dan Marx’a, Bakunin’e bu böyledir. Elbette akademisyen olan, ama özgür düşünen insanlar da olmuştur. Nietzsche, Foucault ve Chomsky gibi. Hatta bunlar ilk dönemlerinde akademik otoritelerce dışlanmaya, izole edilmeye çalışılan insanlar olmuşlardır. Ama bunlar akademisyenliğin koyduğu sınırları yok etmiş, tanımamış ve özgür düşünceye ulaşmış insanlardır. Bu sanatta da böyle olmuştur. Van Gogh gibi Akademi’den dışlanan birçok sanatçı, sanatta devrim yapmıştır.

Üretilmişin yeniden üretilmesinden başka bir şey değildir, akademik çalışma özünde. Ayrıca geçerli olan sisteme, devlete, egemenlere, onların bilimsel anlayışına hizmet eder çoğunlukla

Akademik yazıların sıkıcılığı bir yana, şablonlara ve kurallara uyma zorunluluğu onu kısıtlar ve varsa içerisindeki özgün düşüncenin de neredeyse yok edilmesi sonucunu doğurur. Burada akademisyen, alıntılarla, göndermelerle kendi özgür düşüncesine gidecek yolu açmaktan ziyade, yazıyı bir alıntılar ve göndermeler bütünü olarak kurallara uygun biçimde inşa eder. Özgün düşüncesi yok denecek kadar azdır. İşte onun için akademik yazılarda ruh yoktur, özgür düşünce ise hiç yoktur. En azından çoğunlukla bu böyledir. Öyle olmasaydı milyonlarca akademik çalışma ve tez, dünyanın daha iyi bir noktaya gelmesine yardımcı olurdu. Bu tezlerin diğer özelliği ise, topluma ulaşmaması ve 300-500 kişi arasında dönmesidir.  Oysa özgür düşünce sınır, kural ve şablon tanımaz. O çağından ileridir. Geleceğe endeklsidir dünü ve bugünü değerlendirerek.

Felsefi veya bilimsel bir çalışma yaparken, elbette nesnel olmaya gayret edilmeli, ama yapacağınız çalışmayı sevimsizleştirmemek ve onun özgün ruhunu öldürmemek için mümkün olduğunca akademik format ve şablonlardan arınmak gerekir. Yoksa yapacağınız çalışma anlamsız akademik çöplüğe atılacak milyonlarca çalışmadan birisi olmaktan kurtulamayacaktır.

 

Erol Anar

1 Ağustos 2018

Paraná

erol anar
error: Content is protected !!