Kaybolduğun Yerde Bulacaksın Kendini

“Hayata ilişkin sorularıma cevap arayışlarımda,

ormanda kaybolmuş bir adamın hissedebileceklerini hissettim.”

Tolstoy, “İtiraflarım

En çok korktuğumuz şeylerden birisi de kaybolmaktır. Birisinin içinde kaybolmaktan çok korkarız, aynı şekilde kendi içimizde de. Bu nedenle ne kendi içimize bir yolculuğa çıkar, ne de başkasının iç dünyasını keşfetmeye çalışırız. Çoğunlukla yaptığımız, kişilerin sözleri ve davranışları üzerinden tavır ve düşünce belirlemektir.

Bir sokakta kaybolmaktan bile çok korkar, yüz kez adres sorarız. Yabancı bir ülkede kaybolmak da korkutur bizi. Ormanda, dağda, vadide, yolda kaybolmak bizi ürkütür.

İçinde kaybolduğumuz insanlardan hızla uzaklaşırız. Oysa bir insanı tanımak istiyorsak, onun iç dünyasında kaybolmalıyız.

Hayatta para, iktidar, kariyer vs… çok şeyi ararız ve onların peşinden gideriz de, kendi içimizde kaybolmaktan korktuğumuz için kendimizi asla aramayız. Kendimize yabancı olarak yaşar ve ölürüz.

Belki de aradığımız ya da arıyorsak yanıt şudur: Bir şeyleri bulmak için, önce kaybolmak gerekir.  Çünkü orada o zamana dek görmediğin şeyleri görecek, yeni bir insan olacaksın belki de. Önce kaybolup tanımadığımız sokaklarda, ya da kendi içimizde bize yabancı gelen vadilerde, ormanlarda gezinip, içimizdeki çölü aşıp suya, hakikate ulaşacağız, kim bilir…

Kaybolmayı göze almayan, yabancı sokakları tanıyamaz.

Erol Anar

16 Haziran 2018

Paraná

erol anar
error: Content is protected !!