Bir Çerkes atasözü şöyle diyor: “Atı kaybolanın kulağından at sesi gitmez.” Tarihlerini, atalarını, dillerini yitiren ve diyasporada da asimile edilen Çerkeslerin kulaklarından bu acılı tarihin ağıtları eksik olmuyor.
Soykırımın gölgesinde ve Çerkeslerin kemiklerinin üzerinde yakılacak bir olimpiyat meşalesi hiçbir yeri aydınlatmayacaktır. Fakat yine de bir gün gerçekler ortaya çıkacak ve aydınlatılacaktır.
Şimdi intikam değil, ama adalet zamanı!
Category: İnsan hakları
Yeniden Darbe Günlerine mi Döndük?
Bu insanlar sokağa silahlarıyla, tanklarıyla, toplarıyla darbe yapmak için çıkmıyorlar. Kuşkusuz bunların içinde çok küçük bir kesim darbe arzusu içinde olmuş olabilir. Ama gostericiler arasında yapılan araştırmalarda darbe isteyenlerin oranı çok düşük.
Gerçekte ortada bir darbe var, o da hükümetin muhaliflerine orantısız şiddetle davranarak onların gösteri ve muhalefet özgürlüklerini engelleyerek hukuka ve demokrasiye yaptığı darbe.
Parana Gerçeği, Belleği ve Adaleti Kurtarma Forumu Neler Yapar?
Bu suçları işleyenlerin belirlenmesi ve yargılanması, zamana bağlı değildir. Bu gerçekleşirse, Brezilya için büyük bir sosyal ve politik ilerleme olacaktır. Fakat sadece geçmişe bakıp kalmayalım, işkence bugün de cezaevlerinde tutuklulara yaygın olarak uygulanmaktadır. Dün, bugün ya da yarın, işkence gibi igrenç bir suçun failleri yargılanmalıdır.
‘İnsanı İnsana Kırdırdılar…’
Her savaş, mülteciler yaratır. Onlar sırtlarında acılarla, dilini bile bilmedikleri bir ülkeye sığınırlar. Ȍlümden kurtuldukları için belki biraz sevinçlidirler. Ama bir cehennemden diğerine gelmişlerdir yalnızca. Mültecilik belki de dünyanın en zor işidir. Çünkü mülteci yok insandır.
Pir Sultan Abdal‘ın dediği gibi, “Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu. İnsanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu.”
İşte insanlık tarihinin ve savaşların özeti bu.
Bir İnsan Hakları Gönüllüsü: Sümer Demirel
Yaptıklarını ödüllendirilmek ya da takdir edilmek için değil, içinden geldiği ve öyle davranılmasına inandığı için yaptı.
Bazı insanlar vardır, çok öne çıkmamışlardır. Bunlar hümaniter nedenlerle, ayrım yapmadan herkesin haklarını savunur, risk alırlar ve kendilerini insan hakları mücadelesine adarlar. Onların yürekleri daima yaralıdır. Onları yalnızca çevrelerindeki insanlar tanır ve o insanların yüreklerine yerleşmişlerdir. İşte Sümer teyze o güzel insanlardan birisidir.