Bu henüz yayınlanmayan bir şiir kitabımın adı: Hayat Zayıfları Affetmez. Hayatım boyunca öğrendiğim en önemli gerçeklerden birisiydi bu. Gerçekten de hayat zayıfları affetmiyor.
Önceki gün ABD hapishanelerinde nasıl hayatta kalınabileceğine dair bir belgesel izlemiştim. O belgeselde eski bir mahkûm şöyle diyordu: “Dayak yeseniz, karşınızda birçok kişi aynı anda sizi dövmeye çalışsa bile, buna rağmen son ana kadar karşı koymalı, direnmelisiniz. Çünkü bu sizi gelecek saldırılardan koruyacaktır. ‘Bu kişi karşı koyuyor, direniyor.’ diyerek size saldırmaktan kaçınacaklardır.”
Katılıyorum bu kişinin söylediklerine. Okulda öğretmen en zayıf, karşı koymayan, ses çıkarmayan kişiyi döver. Hapishanede gardiyan yere yıkıp dövse bile, son ana kadar kendisine karşı koyan kişiye bunu yapmaktan kaçınabilir. Çünkü direnen kişi onun otoritesine tehdittir. Otorite sahibi kişiler, kendilerine direnilmesinden hiç hoşlanmazlar.
Hayat da böyledir. Sizi yere yıkar ve döver zaman zaman. Eğer yeniden ayağa kalkmaz ve direnmezseniz, artık yaşayan bir ölüden başka bir şey olma şansınız kalmayacaktır. Yoksa hayat sizi yerlerde süründürür, gelen geçen sizi tekmeler. Hayat, son nefese kadar bir direniş olmalı ve ölüm ayakta karşılanmalıdır. Bazen dişinizi göstermeniz gerekiyor. İşte o zaman hayatın bir anlamı olacaktır.
Erol Anar
4 Haziran 2018
Paraná