Derin uzayda sürekli bir hareket, oluş ve yok oluş var. Bir belgeselde, bir kitapta uzay yolculuğuna çıktığımda içimdeki evrenin, beynimdeki düşüncelerin de genişlediğini hissediyorum. Bu muazzam büyüklük karşısında bir hiç olduğumu anlarken, aynı zamanda var olmaktan, yasamaktan da aldığım zevk ve küçük mutluluklar da giderek artıyor.