Zamanda Yolculuk

Zamanda Yolculuk

Edebiyatta ve sinemada zamanda yolculuk, zaman makinesi konuları çok işlenmiştir, özellikle de sinemada. H. G. Wells edebiyat tarihinin ilk distopyası olarak adlandırılan “Efendi Uyanıyor” adlı kitabında, 200 yıllık bir uykuya dalan Graham uykudan uyandığında bambaşka bir dünyaya uyanmıştır. Geleceğin dünyasındadır o artık, yabancı ve hiç tanımadığı bir dünyada. Yine “Zaman Makinesi” adlı kitabında Wells’in, bir bilim insanı zamanda çok ileriye giderek geleceğin İngilteresi’ni ziyaret eder. “Dünyalar Savaşı” kitabında ise yazar, dünyayı işgal eden Marslıları ve buna direnen insanların öyküsünü anlatır. Yine “Görünmez Adam” çok ilginçtir. Bütün bu kitapları severek okudum.

Gerçekten bir zaman makinesi yapmak, ya da başka bir şekilde geçmişe ve geleceğe yolculuk yapmak olası mıdır? Edebiyatta ve sinema sanatında olası görülen ve üzerine birçok kitap yazılan, film çekilen bir konu gerçeğe dönüşebilir mi? Öncelikle şunu söyleyeyim, edebiyat ve sinema sanatında gördüğümüz bilim kurgu olarak adlandırılan bu  yapıtların çoğunda gerçeklik payı vardır. Bunları hiç de küçümsememek gerekir. Büyük teorik fizikçilerin kitaplarında bile bunlara göndermede bulunulur.

Zamanda yolculuk denildiğinde hemen aklımıza bilim kurgu filmleri ve ulaşılması zor, fantastik bir konu gelir. Oysa zamanda yolculuk bilimsel olarak olasıdır.

Sadece zamanda yolculuk değil, uzay zamanda gerçek yolculuk bile çok zordur. Samanyolu’ndaki gezegen ve yıldızların arasında, gerekse Evren’deki diğer galaksiler arasındaki fark muazzam olduğu için, oralara yolculuk etmek çok uzun yıllar alacaktır. İnsanın bugüne kadar yaptığı en hızlı araç “New Horizons” adlı uydudur ve saatte 58.500 km hıza ulaşmıştır.  Bu şimdiye dek insanlığın ulaştığı en büyük hızdır. Ancak uzay zaman söz konusu olduğunda, kilometre anlamını yitirir ve ışık yılı kavramı kullanılır. Bir ışık yılı yaklaşık olarak saniyede 300 bin kilometredir.  Yani bir ışık yılı 9.46 trilyon kilometredir. Güneş sistemine en yakın yıldız olan Alfa Centauri 4,37 ışık yılı uzaktadır. Yani en yakın yıldıza bile en hızlı aracımızla gitmek yıllar sürecektir. Işık hızında yolculuğun bile Evren söz konusu olduğunda yavaş olduğunu söyler bilim insanları. Çünkü yıldızlar, galaksiler arası mesafeler çok uzaktır.

“Kuşkusuz bilim kurgu yazarlarının gerçekten konuya girdikleri yer bir kara deliğe düştüğünüzde ne olduğudur. Yaygın bir görüş eğer kara delik dönüyorsa uzay zamanda küçük bir delikten dışarıya evrenin bir başka bölgesine düşebileceğinizdir… Aslında eğer diğer galaksileri bırakalım diğer yıldızlara gezi gelecekte pratik bir önerme olacaksa bunun gibi bir şeye gereksiniminiz vardır Aksi takdirde hiçbir şeyin ışıktan hızlı yol alamayacağı gerçeği en yakın yıldıza gidip gelmenin en azından sekiz yıl alacağı anlamına gelir.”[1]

Bu şekilde düşündüğümüzde, Evren’in çapı 93 milyar ışık yılı olarak saptanıyor. Öyleyse ışık hızıyla bile buraya gitmek bile çok çok uzun bir zaman dilimini gerektirir. Öyleyse kestirme yollar bulmaktan başka bir çare yoktur. Ya da ışık hızını çok çok geçmek gerekir ki Einstein başta olmak üzere birçok fizikçi bunun mümkün olmadığını söylüyorlar.

Solucan delikleri [2] bu kestirme yollardan birisi  olabilir fizikçilere göre, hâlâ üzerinde çalışılıyor bu konunun. Eğer bir gün solucan deliği keşfeden ve ya da bizzat onu yaratan uzay gemileri yapabilirse insan, -ki bunun yapılacağına inanıyorum- Evren’de bu delikler aracılığıyla çok uzak noktalara erişebilecektir.

Aynı şekilde antimadde ile çalışan uzay gemileri de hız konusunda bir devrim olabilir, bilim insanları bunu söylüyorlar. Ancak antimadde elde etmek gerekiyor bunun için. Bu da hiç kolay değil.

Hız ile uzay zaman arasında bir ilişki vardır, dolayısıyla aynı şey zamanda yolculuk için dde geçerlidir.

“Oysa mümkün olan bir yol var. Uzay-zamanı bükebilirsek, A ve B arasında kestirme bir yol oluşabilir. Bunu yapmanın yollarından biri A ve B arasında bir solucan deliği yaratmaktır. Adından anlaşılacağı gibi solucan deliği, birbirinden uzak hemen hemen düz iki alanı birbirine bağlayabilen ince bir uzay-zaman tünelidir…  Yani solucan delikleri, ışıktan hızlı herhangi bir yolculuk gibi, geçmişe yolculuk yapmanızı da mümkün kılar. [3]

Brian Green ise kara delikler konusunda şöyle bir örnek veriyor:

“Örneğin kütlesi güneşin kütlesinden 1000 kat daha büyük bir karadelik keşfettiğinizi… bir halata tutunup kara deliğin olay ufkunun 2-3 santimetre kadar yakınına sokulduğunuzu düşünelim… Bu da sizin zamanın içinden geçişinizin yavaşlayacağı anlamına gelir… Saatiniz geride, dünyada bıraktığınız arkadaşlarınızın saatlerinden 10 bin kat daha yavaş işleyecektir. Kara deliğin olay ufku üzerinde bu şekilde bir yıl kadar oyalansınız, sonra halata tırmanıp sizi bekleyen uzay gemisine dönseniz, kısa süren bir yolculukla eve varsanız. Dünyaya geldiğinizde yola çıkışınızdan bu yana 10.000 yılı aşkın bir zaman geçtiğini görürdünüz.” [4]

Elbette kara deliğin çekim alanına girmeden o kadar yaklaşmak da mümkün değil, ama yine bu bir örnek sadece. Kara deliğin içinden girip öte yandan çıkılabileceğini söyleyen bilim insanları da var. Ama bazı konuların nasıl aşılacağı henüz bilinmiyor spagetti etkisi gibi.

Galaksimizin merkezinde güneşten milyonlarca kat büyük kütlesi bir kara delik olduğu keşfedilmiştir.

“Başka bir şekilde söyleyecek olursak Görelilik Kuramı mutlak zaman düşüncesinin sonu demektir. Bunun yerine her gözlemcinin yanındaki saatle kaydettiği kendi zaman ölçümü olmalıdır, farklı gözlemcilerce kullanılan benzer saatlerin uyuşması gerekmez.”[5]

Kara Delikler hâlâ tam olarak çözülmüş değil. Ama onları anlamakta yol alındı. Örneğin yakın zamanda bir kara delik simülasyonu oluşturuldu bilim insanlarınca. [6]

“Işık hızının yüzde 99.999 hızında size 20 yıl gelen bir zaman için seyahat ederseniz döndüğünüzde, dünyada 1000 yıl geçmiş olacaktır.” diyor bir bilim insanı.[7]

Böylece yine dünyanın geleceğine yani 1000 yıl sonrasına gitmiş oluruz.

Yani zamanın göreliliği, zamanda seyahati olası kılıyor.

Bu noktada Einstein “Geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek arasındaki ayrım sadece bir illüzyondan ibarettir. Ama bu illüzyon çok güçlüdür.” der. [8]

Brian Greene ise şöyle diyor:

“Uzayda ışık hızıyla hareket etmek zamanı durdurur. Bir parça ışık parçacığına saat iliştirmek mümkün olsa o saat hiç ilerlemez. Yani Işık Ponce de Leon’un ve kozmetik endüstrisinin rüyalarını gerçekleştirir: Hiç yaşlanmaz.” [9]

Işık hızına ulaştığında zamanın duracağı kabul edilir. Ve ışık hızının geçilemeyeceği de bilim insanlarınca iddia edilir.

Einstein, ışık hızının sabit olduğunu kabul etti, çünkü gençliğinden beri onu oluşturan paradoksun cevabı orada yatıyordu: Bir ışık demetini ne kadar kovalarsanız kovalayın, yine de sizden ışık hızında olan uzaklaşır. Işığı durgun görüneceği kadar yavaşlatmak şöyle dursun, ışığın görünür hızını saatte 1 milyar kilometreden zerre kadar daha az yapamazsınız. Einstein ışık hızının sabit oluşunun, Newton fiziğinin sonunu getirdiğini anlamıştı.”[10]

Yani insan ışık hızına çok yakın bir hızda yol alırsa uzay zaman içinde, onun için zaman neredeyse duracak ya da çok yavaş ilerleyecektir. Yani neredeyse yașlanmayacaktır Green’in dile getirdiği gibi. “Geleceğe Yolculuk yapmak mümkündür yani.

Görelilik bizi zamanda ileriye sıçratacak bir zaman makinesi yaratmanın mümkün olduğunu gösteriyor makineden dışarı çıktığınızda dünyada geçen zaman sizin için geçen zamandan çok daha uzun olacaktır dünyadan çok uzaklara yolculuk edip geri geldiğinizde yola çıktığımız zamanın öncesine dönmeniz mümkündür.”[11]

Zaman makinesine gerek kalmadan bile geleceğe gitmek fizik bilimi açısından mümkündür aslında. Örneğin bilim insanlarına göre, bir kara deliğin yakınına gidebilirsek, onun çekim hızına kapılmadan orada durmayı başarırsak bir süre, dünyaya döndüğümüzde burada çok zaman geçmiş olacaktır. Bu da geleceğe yolculuk yapmışız demek olacaktır.

Daha önce de örnek verdiğim gibi, bir fizikçi izlediğim bir belgesel filmde şöyle diyordu: “Geçmiş geçmemiştir, yani hâlâ oralarda bir yerdedir. Gelecek ise çoktan yaşanmıştır.”

Şimdi konunun başka bir yönüne değineceğim için yeniden buraya alıyorum.

Eğer geçmiş geçmemişse, orada bir yerde ise, ona ulaşmamız da olasıdır. Sadece ona nasıl ve hangi araçla ulaşacağımızı bilmemiz gerekir. Gelecek yaşanmıştır, çünkü eğer uzay zamanda ışık hızına yakın yolculuk yapıp bir süre dünyaya dönersek, dünyada geleceğe ulaşmış oluruz. Zaman dünyada bize göre hızlı çok ilerlemiş olacaktır. Öyleyse gelecek bu anlamda yaşanmıştır. Bu anlamda hem geçmişe, hem de geleceğe ulaşmamız mümkündür. Eğer geçmişe ulaşabilsek dahi, birçok bilim insanı onu değiştiremeyeceğimizi söyler.

Eğer kendi geçmişime gidip bebeklik halimi görebilseydim, tek bir zaman içinde mi olacaktım, yoksa iki zaman içinde mi? Bebek kendim için geçmişteki şimdiki zaman, geçmişe giden kendim için ise şimdiki zamandaki geçmiş mi? Yoksa her ikimiz içinde mi geçmişteki şimdiki zaman?

Bu konuda ünlü “Büyükbaba paradoksu” var, ona verilen yanıtlar da farklı. Geçmişe yolculuk edip büyükbabanızı öldürseniz, sizin durumunuz ne olacak, o takdirde hiç doğmayacak mısınız? Böyle bir şeyin olamayacağını söyleyenler de var, yani büyükbabanızı öldüremeyeceğinizi, ya da büyükbabanızı öldürseniz dahi sizin büyükbabanızın başkası olacağı şeklinde. Ve daha birçok yanıt. Ben buradan, yani benim için şimdi olan bir andan geçmişe gidiyorsam, geçmişte misafir mi olacağım, yoksa onun işlevsiz bile olsa bir izleyicisi mi olacağım? Ya da onu değiştirme gücüne sahip olarak bir parçasına mı dönüşeceğim? Burada işte felsefenin alanına da giriyoruz.

Hem geçmişe, hem de geleceğe gidebilirsek bir gün, bir zaman makinesi ya da herhangi bir araç ile, o zaman insan da üçe bölünmüş olacaktır bence. Şimdi’de olduğunda şimdi’yi, geçmişe gittiğinde geçmişteki şimdi’yi, geleceğe gittiğinde ise gelecekteki şimdi’yi yaşayacaktır. Öyleyse o hep şimdi’de seyahat edecektir diyebilir miyiz?

Kim bilir, belki bir gün şu ya da bu şekilde hem geçmişe, hem de geleceğe gitmeyi başarırız…

Erol Anar

Not: Bu Yazı 11 yazılık bir dizinin bir bölümüdür. Bu dizinin hazırlanmasında aşağıdaki kaynaklar kullanılmıştır:

Dipnotlar:

[1] Hawking: Kara Delikler Bebek Evrenler, Sarmal Yayınevi, sayfa 56.

[2] Solucan deliği ya da Einstein-Rosen köprüsü, Nathan Rosen ve Albert Einstein tarafından ileri sürülmüştür. Solucan deliği aslında uzay-zamanın nokta tasarımı ve zamanda bir kısayol olan kuramsal topolojik bir vasfıdır. Genel olarak beyaz delikler ve kara delikler arasındaki bağlantıya solucan deliği denmektedir. Bir solucan deliğinin bir boğaza bağlı en az iki ağzı vardır. Eğer solucan deliği geçilebilir ise madde solucan deliğinde bir ağızdan diğerine boğazdan geçerek ulaşabilir.

[3] Hawking-Mlodinow: Zamanın Daha Kısa Tarihi, Doğan Kitap, 1. Baskı: Ekim 2006, Istanbul, sayfa 44.

[4] Brian Greene: Evrenin Zerafeti, Tübitak Yayınları…

[5] Hawking-Mlodinow, Zamanın Daha Kısa Tarihi, sayfa 16.
[6] Araştırmacılar, Sanal Gerçeklikte Bir Kara Delik Simülasyonu Oluşturdular, www.webtekno.com

[7] Bilinen Evrende Hız, belgesel, National Geographic.

[8] “this separation between past, present, and future is only an illusion, if a stubborn one.” The Grand Illusion by Jim Holt, www.laphamsquarterly.org

[9] Brian Greene: Evrenin Dokusu, Uzay Zaman ve Gerçekliğin Dokusu, Tübitak Yayınları, epub, sayfa 50.

[10] Brian Greene: Evrenin Zerafeti, Tübitak Yayınları, sayfa 32.

[11] Hawking-Mlodinow: Zamanın Daha Kısa Tarihi, sayfa 42.

Kaynakça:

Kitaplar:

Brian Greene: Evrenin Dokusu: Uzay Zaman ve Gerçekliğin Dokusu, Tübitak Yayınları,  Birinci Baskı: 2010-12-01, Ankara.

Brian Greene: Evrenin Zarafeti, Tübitak Yayınları, Ankara.

Jacob Bronowski: İnsanın Yükselişi, 2. baskı: Çeviren: Aykut Göker,  Say Yayınları, Ankara, 2009.

Nietzsche: Ecce Homo, YKY Yayınları, Çeviren: Can Alkor, Ocak 2000, Istanbul.

Yuval Noah Harari: Homo Deus Yarının Kısa Bir Tarihi, Kolektif kitap, 1. Baskı, İstanbul, sayfa 429.

Carl Sagan: “Kozmos”, YKY Yayınları, 3. Basım Ekim 1998, İstanbul.

Carl Sagan: Milyarlarca ve Milyarlarca, Tubitak Populer Bilim Kitaplari, Ikinci Basim: Haziran 2006.

Carl Sagan: Karanlıkta Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı, YKY Yayınları, 3. Basım Ekim 1998, İstanbul.

Stephen Hawking: Ceviz Kabuğundaki Evren, Alfa Yayıncılık, 2002, İstanbul.

Stephen Hawking: Büyük Tasarım, Doğan Kitap, 7. baskı / Nisan 2012, İstanbul,

Stephen Hawking: Zamanın Daha Kısa Tarihi, Doğan Kitap, 1. Baskı: Ekim 2006, İstanbul.

Michio Kaku: “Geleceğin Fiziği”, Çevirmen: Hüseyin Oymak, Yasemin Saraç Oymak,Odtü – Popüler Bilim Dizisi, 2016, Ankara.

Michio Kaku: Olanaksızlığın Fiziği, Odtü Yayınları, 3. Basım: Ekim 2015, Ankara.

Michio Kaku-Jennifer Thompson: Einstein’dan Ötesi, Odtü Yayınları,, 5. Basım Mart 2016, Ankara.

Bilgi Bilinç ve Yapay Zekâ.

Jean-Paul Sartre: Varlık ve Hiçlik, İthaki Yayınları, 4. Baskı, Kasım 2011, İstanbul.

Richard Feynman: Fizik Yasaları Üzerine, Tübitak Yayınları, 2000, Ankara.

Bertrand Russell: “Felsefe Sorunları”, Kabalcı Yayınevi, Üçüncü Basım: Kabalcı Yayınevi, 1994.

Jean Baudrillard: Tam Ekran, YKY Yayınları, Çeviren Bahadır Gülmez 2. Baskı:İstanbul, Mart 2002.

Jean Baudrillard: Simülakrlar ve Simülasyon, Çeviri: Oğuz Adanır Doğu Batı Yayınları, 6. Basım: Ekim 2011 Ankara.

Michel Foucault: “Kelimeler ve Şeyler”, Bölüm: Vİ, İmge Kitabevi Yayınları, 2. Baskı: Ekim 2001,

Martin Heidegger: Varlık ve Zaman, Agora Kitaplığı, İkinci Baskı Nisan 2011.

Martin Heidegger: Zaman ve Varlık, A Yayınevi, Şubat 2001, Ankara.

Belgesel Filmler:

Sonun Başlangıcı : İnsanlığın Dünyadan Kaçışı | Yeni Türkçe Uzay Belgeseli – TR Tube

Carl Sagan, uzayın derinliklerinin gizemli dünyalar belgesel popüler bilim TV.

“O Futuro da Vida em Um Milhão de Anos”, Portugues, You Tube.

The World’s Future in 2100 – An Amazing Future for Humans, You Tube.

O futuro da humanidade, Yuaval Noah Harari, You Tube.

Robô diz que quer destruir Humanos.

Michio Kaku: The Future of Humanity, You Tube.

Two robots debate the Future of humanity

Viagem no tempo,

Michio Kaku Sicim teorisini Açıklıyor videosu, You Tube.

Venüs Gezegeni Türkçe belgesel.

Samanyolu Galaksisi, YouTube.

Gelecekte insan ve teknoloji National Geographic belgeseli.

Nat Geo, Geleceğe Doğru Akıl Karmaşası ve Belgesel Kuşağı.  You Tube.

Comparação do tamanho das Estrelas 2

Big Bang Nat Geo Uzay Belgeselleri.

Zarif Evren Sicim Teorisi Belgeseli, 19 de fev de 2018.

Stephen Hawking ve her şeyin teorisi,

Zamanda yolculuk yapabilir miyiz Stephen Hawking ile National Geographic

Gelecekte insan olacak mı?, Yuval Harari, You Tube.

Paralel evrende yaşamak uzay belgeseli.

11 boyut ve Paralel Evrenler Evrenin Boyutları, You Tube.

Paralel Evrenler ve Rüyalar, Diğer Dünyalar Dejavu Popüler Bilim TV belgeseli.

Zamanda yolculuk yapabilir miyiz Stephen Hawking ile National Geographic

Zamanda yolculuk National Geographic

Viagem no tempo, Youtube

Travelling between galaxies National Geographic the Universe Space Discovery

Makaleler ve Haberler:

Uy Scuti, www.universeguide.com

Hawking, Öldükten Sonra Tanrı ve Süperinsanlar Hakkındaki Nihai Tahminlerini Yayınladı, Peki Uzmanlar Ne Düşünüyor?, popşçi.com.tr

Endüstri 4.0’a karşı Toplum 5.0’i gelecekte neler bekliyor?, Ilgin Yorulmaz, 20 Ekim 2018, https://www.bbc.com/turkce

Bilime Göre Varlık Nedir? http://www.felsefe.gen.tr

Vernor Vinge tarafından yazılan, “Yaklaşan Teknolojik Tekillik: Post-İnsan Döneminde Nasıl Hayatta Kalınır” başlıklı makale.

Yapay Zekâ Turing Testini Geçti, 9 Haz 2014 Güncelleme 06:44 TSİ, http://www.aljazeera.com.tr/

By John Wenz: Our first contact with aliens might be with their robots,  June 28, 2018, https://www.popsci.com

By Clay Dillow: How scientists will use artificial intelligence to find aliens, November 21, 2016, https://www.popsci.com

Humanity’s days are numbered and AI will cause mass extinction, warns Stephen Hawking, by Sean Martin, Nov 3, 2017, https://www.express.co.uk

“Two robots debate the future of humanity”, Sophia, an A.I. robot on The Tonight Show, You Tube.

The First ‘Robot Citizen’ in the World Once Said She Wants to ‘Destroy Humans’, By Chris Weller, Published on Oct 26,  2017, www.inc.com

Kardashev Ölçeğinin Kısa Bir Açıklaması: İnsanlık Gerçekten Ne Kadar Gelişebilir? – Fizikist

İnsan bedeni gelecekte nasıl bir evrim geçirecek? – Popular Science

https://popsci.com.tr/hawking-oldukten-sonra-tanri-ve-superinsanlar-hakkindaki-nihai-tahminlerini-yayinladi-peki-uzmanlar-ne-dusunuyor/

Sahte Videolar Üreten Bir Yapay Zekâ, Bildiğimiz ‘Gerçekliğin’ Sonunu Getirebilir – Popular Science

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-45899776

Stephen Hawking’den yeni makale: Sıradan insanların sonu gelecek | Gazete insan, 18 Ekim 2018.

‘Tanrı parçacığı’ buluşu doğrulandı, bbc.com

tr.wikipedia.org

Kardashev Ölçeğinin Kısa Bir Açıklaması: İnsanlık Gerçekten Ne Kadar Gelişebilir? – Fizikist

Fas’ta Bilinen En Eski Homo Sapiens Kalıntıları Bulundu, Yazar: Erman Ertuğrul Tarih: 8 Haziran 2017,  http://arkeofili.com

Büyük Çöküş, vikipedi.

Adam Becker, Dergi- Evrenin sonuna dair dört teori, 16 Haziran 2015, https://www.bbc.com/turkce

Dijital diktadan korkun, Ece Piroğlu, 01 Kasım 2018 Perşembe, Cumhuriyet gazetesi, http://www.cumhuriyet.com.tr

Gates: İnsanlık yapay zekâdan kaygı duymalı, 30 Ocak 2015, https://www.bbc.com.

Robotlar, robot üretecek!, 30 Ekim 2018, www.gercekgundem.com

M Kuramı, vikipedi.

Fizikte Kriz: Süpersimetri CERN Testini Geçemedi, Kozan Demircan, 27/06/2016,https://khosann.com

Çoklu Etkileşimli Evrenler Teorisi : Bilim İnsanları Paralel Evrenlerin Varlığını ve Etkileşimini İleri Sürüyor, Gerçek Bilim, Oğuz Sezgin, 2 Kasım 2014, https://www.gercekbilim.com

Evren’in Hiçlikten ve Kendiliğinden Oluşabileceğine Dair Matematiksel Kanıt!, 25/10/2014 00:43, 25/10/2014 00:43
Adam Becker: DERGİ – Evrenin sonuna dair dört teori, 16 Haziran 2015, www.bbc.com

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

erol anar
error: Content is protected !!